Baksı Müzesi Temmuz ve Ağustos aylarında Baksı’nın doğa ile dost atmosferi içinde düşünmek, tasarlamak, farkındalık yaratmak ve geleceği düşlemek için, sanatçılar ve sanatseverleri “Ütopya Atölyelerinde” bir araya getiriyor.
Yaz döneminde, Baksı Müzesi’nin yeşerdiği topraklarda bölgenin kendine özgü kültürü ve çağdaş sanatların birlikteliğiyle, her yaşın katılımına açık “Ütopya Atölyeleri” başlıyor.
Temmuz-Ağustos ayları arasında birer haftalık dönemler içerisinde gerçekleşecek programda Osman Dinç, Nancy Atakan, Gülçin Aksoy, Horasan, Çağrı Saray ile sanat atölyeleri, Cabir Çobanoğlu ve Mehmet Kavukçu ile doğa ile buluşmamızı sağlayan ve doğayla birlikte yaratma ortamı sunan atölyeler ve yine pek çok yerel aktivite gerçekleştirilecektir.
“Arazi Sanatı”, uygulama ve sergileme yöntemi açısından insan ve doğa ilişkisini merkeze alan bir sanat akımıdır. Sanatçılar hem malzemeleri, hem de çalışma alanları açısından seçtikleri arazinin ve çevrenin sunduğu olanakları araştırarak, yapıtlarında doğanın bir temsilini yapmak yerine, doğrudan doğayı kullanarak eserler üretirler. Program çerçevesinde coğrafyayı tanıma, yerel insanlar ile bu coğrafyayı deneyimleme, teorik ve pratik uygulamalar ile özgün eser üretimleri gerçekleştirilecektir. Bu atölye ortak ve bireysel çalışmaya uygundur.
1969 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Resim İş Bölümü'nden mezun oldu, Savaştepe Öğretmen Okulu’nda resim öğretmenliği yaptı. 1972’de sanat eğitimi için gittiği Fransa'da Paris Güzel Sanatlar Akademisi'nden 1975 yılında mezun oldu. Türkiye'ye dönerek iki yıl Bursa Eğitim Enstitüsünde görev yaptı. 1977 yılından itibaren sanat yaşamına Paris'te devam etmektedir. Bourges Sanat Yüksek Okulu’nda (École Nationale Supérieure d'Art de Bourges) öğretim üyesi olarak çalışmış olan Dinç, 70'in üzerinde kişisel, 100'ün üzerinde karma sergiye katıldı. Sanatçı, ahşap ve metal malzemeyi değerlendirerek, kavramsal görüşler doğrultusunda eserlerini oluşturmaktadır. Osman Dinç, Devlet Resim Heykel Yarışması Ödülü (Resim dalında, 1978, Heykel dalında, 1987, Düzenleme dalında, 1990), 7. Anıtsal Heykel Yarışması Birincilik Ödülü (1990, Ivry-Sur-Seine) UNESCO başarı ödülü (1993) gibi pek çok ödülün sahibidir.
1986’da Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Grafik Sanatları Bölümü’nden mezun oldu. Çalışmalarını İstanbul’daki atölyesinde sürdürmektedir. Birçok üniversitede görev yapan sanatçı, halen mezun olduğu üniversitede ders vermektedir. Sanatçının yurt içinde ve yurt dışında özel koleksiyon ve müzelerde eserleri bulunmaktadır. Horasan, yapıtlarında kötülüğün insanın içine nasıl yerleştiğini, imge kültünün savaşı nasıl anlamsızlaştırdığını, "doğa" ile "kültür"ün birbirini nasıl ittiğini, bedenin nasıl sakatlanmış ve savunmasız bir varlık olarak hayatta kalmayı başardığını göstermektedir. Sanatçı, fotoğraflarının çoğunu kendi çekiyor, araştırma yapan bir antropolog ya da savaş fotoğrafları albümlerini inceleyerek saatler harcayabileceği gibi doğa tarihi ve tıp kitaplarından da yararlanıyor. Kendisinin gördüğü, anlamlandırdığı, özdeşleşip savunabileceği bir tarih kurmaya çalışıyor. İzleyicinin biçemler arası/disiplinler arası bir yaklaşımın kanıtı olarak görebileceği tüm çoğulluk, aslında Horasan'ın kendi tarihini bir başkasının tarihiymiş gibi yeniden yaratmasıyla ilgilidir.
Lisans, yüksek lisans ve sanatta yeterlilik derecelerini Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nden aldı. Sanatçı, yaşamını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürmekte; Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Temel Eğitim Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Saray, 2001’den bu yana 18 kişisel sergi gerçekleştirmiş, 100’ün üstünde yurt içi ve yurt dışı karma ve grup sergisinde, bienallerde işleri sergilenmiştir. Sanatçı, çok sayıda sanatçı bursu kazanmış, belli periyotlarla çalışmalarını burs aldığı New York ve Paris gibi şehirlerde sürdürmüş ve sergiler açmıştır. Saray, üretiminin merkezine resim ve deseni koymakta; video, fotoğraf ve enstalasyon gibi çok sayıda farklı medyumu da desenle ilişkilendirerek bir arada kullanmaktadır. Çoğunlukla bellek üzerine kurulu çalışmalarında, toplumsal hafıza ve kişisel hafızanın buluştuğu ve çatışma yaşadığı alanlar üzerine yoğunlaşır. Odaklandığı diğer başlıca kavramlar ise kimlik, mekân ve tarih kavramlarıdır.
On dokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümünden lisans, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünden yüksek lisans ve sanatta yeterlilik derecesi aldı. 2018’de DAAD sanatçı ve akademisyen bursu ile Berlin‘de bulundu. 1990 yılından beri, MSGSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümü Öğretim üyesi olarak çalışmakta, ‘Halı Atölyesi’ni yürütmekte olan sanatçı, sanatsal üretimini eğitimci kimliğinden ayırmadan, birlikte öğrenmek ve üretmek üzerine konumlamıştır. Bu süreci içeren, öğrencileri ile birlikte gerçekleştirdiği projelerinden biri ‘Öğrenme süreci’ ise Bolzano’da (İtalya) yer alan ‘Academiae Youth Art Bienale’de sergilendi. Halı Atölyesi sürecinin bir parçası olan Atılkunst Kolektifi, birlikte üretim modellerinden biri olmuştur. 1990’ların başından itibaren aktif sanat üretimine devam eden Aksoy, kolektif olarak da birçok sanatsal eylem içinde yer aldı, pek çok kişisel sergi açtı ve grup sergisine katıldı.
1969 yılından beri İstanbul’da yaşayan sanatçı ve sanat tarihçisi Nancy Atakan, doktorasını Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde tamamladı. İngiliz Kız Lisesi, Robert Kolej ve Boğaziçi Üniversitesi'nde yaratıcı sanatlar ve 20. yüzyıl sanat tarihi alanlarında 1975-2002 arası dersler verdi. Arayışlar (1998), Sanatta Alternatif Arayışlar (2008) kitaplarının yazarıdır. 2006 yılında Kanada’daki The Banff Center adlı sanat merkezinin misafir sanatçı programına katıldı. 2008’de Volkan Aslan ile beraber bağımsız sanatçı inisiyatifi 5533’ü kurdu. 2009 yılından beri Pi Artworks tarafından temsil edilen sanatçının çok sayıda video işi bulunuyor. İşlerinde dijital baskı ve neon gibi teknikler yanında nakış da yapıyor. Konu olarak dil ve imge arasındaki ilişkiyi irdeliyor. Çalışmalarında küreselleşme, kültürlerarası durumları, farklı dilleri, toplumsal cinsiyet ve psikoloji konuları yer alıyor. 1994’ten beri sanat pratiğinde iş birliği ve diyaloğun önemini vurguluyor.
Genç yaşta kimya alanında başladığı iş hayatının ardından, lisans eğitimini Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Kimya Bölümünde tamamladı, sonrasında kendi markası olan Unique Esans’ı kurdu. Sakarya Üniversitesi başta olmak üzere pek çok farklı eğitim kurumunda “Koku ve Parfüm” üstüne eğitimler ve atölyeler gerçekleştirmiştir.
Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde 1988-1992 yılları arasında, Prof. Adnan Çoker Atölyesinde, Yusuf Taklak ve Mustafa Ata ile çalışmalar yaptı ve mezuniyet sınavında birinci olarak 1992’de lisans öğrenimini tamamladı. Mimar Sinan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Resim Anasanat Dalından 1994'te yüksek lisans, 1996’da ise Sanatta Yeterlilik derecesi aldı. Atatürk Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümünde ve Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Ulusal ve uluslararası 80’in üzerinde kişisel ve çok sayıda grup etkinliğinde yer almış, bu etkinliklerde, resim, alan-kurgu, performans ve video sanat çalışmaları gerçekleştirmiştir. Sanatçının bağlamında, doğa, insan ve toplumsal dinamikler üzerinden kurulmuş, mekân ve zaman gibi temel, doğayla özdeş kavramlar önemli bir rol oynamaktadır. Farklı coğrafyalarda, tarihsel mirası yeniden yorumlayan, kültürel tarihe ilişkin ve toplumsal içerikli güncel sanat projeleri üretmiştir. İklim ve doğa, sanatçının eserlerinde önemli bir yere sahiptir.
Sürekli üretime yönelik ehram ve kilim atölyeleri kaybolan el sanatlarını yeniden kazandırmayı amaçlıyor. Yıl boyunca çalışmaların devam ettiği ehram dokuma ve kilim atölyelerinde, yöredeki kadınlar istihdam ediliyor ve bu şekilde ekonomiye katkı sağlanıyor ve meslek sahibi oluyorlar.
Baksı Müzesi, bulunduğu bölgede kadınların, gençlerin ve çocukların gelişimine destek olmayı, eğitime, meslek edindirmeye ve istihdama katkı sağlamayı hedefliyor. Bu amaçla, müzenin yanı başında dokuma atölyeleri ve ehram tezgâhları kuruldu. Bu tezgâhlarda, unutulmaya yüz tutan geleneksel bir dokuma olan ehramın köylü kadınlar ve genç kızlar tarafından yeniden hayata geçirilmesi sağlandı.
Çağdaş sanat üreten sanatçılara kucak açıyor. Sanatçılar yaz aylarında sanatın çeşitli dallarında programlanan toplu etkinliklere katılabilecekleri gibi bireysel çalışmalarda gerçekleştirebiliyorlar.
Baksı Müzesi’nin önemli amaçlarından birisi de bölgeye ait kültür birikimlerini araştırmak, derlemek ve üretimle buluşturmak. 2011 yılında yapılan Kilim sempozyumu bu anlamda çalışmalarımızı boyutlandırmak, dokuma konusundaki geleneksel teknikleri ve motif dilini üretime katmak amacıyla düzenlendi. Uzmanların bu konularla ilgili sunumları sempozyumun sonunda kitapçık haline getirildi.
Emre Aköz, Müge Akgün, Sefa Kaplan, Nilgün Mirze ve Hüsamettin Koçan’ın katılımları ile 2011 yılında düzenlenen panel de, “2023 Yılı Vizyonunda Bayburt Nasıl Bir Kente Dönüşür” konusu tartışıldı.
Ehram dokumanın çağdaş bir anlayışla ele alınması, böylelikle bölgedeki kadınların etkin birer üretici sıfatıyla ekonomik hayatın içinde var olması amaçlandı. Ehram atölyeleri ile kültürel bir miras ekonomik bir katma değer unsuruna dönüştürülerek kadın istihdamı desteklendi.
Sodes ve Kudaka destekli projelerle kurulmuş olan ehram ve kilim atölyelerinde dokumaya başlayan Baksı Köyü'nün kadın kursiyerleri, bu üretimleri ile bölgede bir model oluşturmaktadır.
Baksı Kültür Sanat Vakfı geleneksel ehram dokumasını çağdaş tasarım anlayışı ile zenginleştirerek pazarlama boyutunda da destek sağlamaktadır. Böylece köydeki kadınlar etkin birer üretici olarak ekonomik hayatın içinde yer almalarını sağlamaktadır.
Baksı Müzesi, yakın çevresiyle kurduğu sürekli ilişkiyi geliştirirken etkinlik programı içinde çocuklara özel bir yer ayırıyor. Haziran 2013’te ilki gerçekleşen “Bayburt 1. Öğrenci Sanat Şenliği” bu anlayışın bir uzantısı… Şenlik tüm Bayburt’a sesleniyor, resim yarışması, çocuk sanat atölyeleri ve çeşitli gösterilerle bölgedeki ilk, ortaokul ve lise öğrencilerini sanatla buluşturuyor. Yarışma sonucunda seçilen basarili öğrenciler Baksı Kültür Sanat Vakfı tarafından bir yıllık eğitim bursu ile ödüllendiriliyor.
Baksı Kültür Sanat Vakfı “Bayburt Baksı Müzesi Öğrenci Sanat Şenliği” ile güzel sanatlar alanında yetenekli öğrencileri belirleyip burs desteği ile eğitimlerine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.
Bayburt Baksı Müzesi 1. Öğrenci Sanat Şenliği, 3-8 Haziran 2013 tarihleri arasında “Efsanelerimiz” konulu resim yarışması ile gerçekleşti. Atölye çalışmaları sonucunda 15 öğrenci burs alamaya hak kazandı. Şenliğin son günü ailelerin katılımı ile gerçekleşen törenden sonra uçurtma şenliği ve piknik ile şenlik son buldu.
Bayburt Baksı Müzesi 2. Öğrenci Sanat Şenliği 22-27 Mayıs 2014 tarihleri arasında “Bize Evini Anlat” konulu resim yarışması ile gerçekleşti. Atölye çalışmaları sonucunda 15 öğrenci burs almaya hak kazandı. 5 öğrencinin de burslarının devam etmesi kararı alındı. Şenliğin son günü öğrencilerin ailelerinin de katılımı ile düzenlenen törenden sonra şenlik piknik ile son buldu.
Bayburt Baksı Müzesi 3. Öğrenci Sanat Şenliği 18-23 Mayıs 2015 tarihleri arasında “Düşlediğiniz Bayburt” konulu resim yarışması ile gerçekleşti. Atölye çalışmaları sonucunda 15 öğrenci burs almaya hak kazandı. Şenliğin son günü öğrencilerin işlerinden oluşan sergi ailelerin de katılımı ile gezildi, tören öğrencilere sertifikaların takdimi ile son buldu.
Gelenekselleşmiş Bayburt Baksı Müzesi Öğrenci Sanat Şenliği’nin dördüncüsü 6-11 Haziran 2016 tarihleri arasında “Rüyalarım” konulu resim yarışmasına yoğun bir katılım ile gerçekleşti. Atölye çalışmalarına 30 öğrenci katıldı. 21 öğrenciye 1 yıllık eğitim bursu ile ödüllendirildi, 5 öğrencinin burslarının devam etmesi kararı alındı. Atölye çalışmalarına katılan öğrencilere katılım belgeleri verilerek, öğrenci işlerinden oluşan sergi alanı gezildi.