Helga Franke’nin el emeği eserleri Baksı Müzesi’nde sergileniyor. Bu sergi, sadece dantelleri ve işlemeleri değil, aynı zamanda dokunulmamış bir hayatı, unutulmaması gereken bir sadakati ve ilham veren bir tutkuyu ziyaretçileriyle buluşturuyor.
Bazen en büyük hikâyeler, en sessiz hayatların içinden çıkar. 1 Temmuz 2025’te Baksı Müzesi’nde açılan “Sessiz Hayatlar, Büyük Hikâyeler” adlı sergi, 100 yıllık bir yaşamın ilmek ilmek işlenmiş izlerini taşıyor. Bu sergi, Almanya doğumlu, Avustralya’da hayatını sürdürmüş ve Türkiye’ye gönül vermiş Helga Franke’nin el emeği eserlerini bir araya getiriyor.
1924 Hamburg doğumlu Helga Franke, 1950’de Avustralya’ya göç etti ve burada devlet demiryollarında çalışmaya başladı. 64 yıl boyunca aralıksız çalıştı. Boş zamanlarında ise sabırla, sevgiyle, tutkuyla el işleri yaptı. Hayatının en önemli dönüm noktalarından biri, 1968 yılında Avustralya’ya gelen Sarıkamış doğumlu Sabahattin Tölük ile tanışması oldu. 2024 yılında Helga Franke 100 yaşına girene dek birlikte yaşadılar.
Helga Franke’nin vefatının ardından, birlikte geçirdikleri ömrün sessiz tanıkları olan bu el işleri, Sabahattin Tölük’ün ifadesiyle “Unutulmayanlar ölmemiştir” diyerek yeniden hayata döndü. Onlarca yıl boyunca Helga Franke’nin ellerinin değdiği bu işler, onların yok olup gitmesine gönlü razı olmayan Sabahattin Tölük’ün çabasıyla Baksı Müzesi’ne ulaştı
Sabahattin Tölük, bu eserleri sergilemek istemesinin en önemli nedeninin “genç kızlara ilham vermek” olduğunu söylüyor. Hayatının sonuna dek üretmeye devam eden Helga Franke’nin disiplini, estetik anlayışı ve sabrı, sadece birer el işi değil; aynı zamanda bir yaşam duruşunun izlerini taşıyor.
Bu anlamlı çağrıya kulak veren Baksı Müzesi Kurucusu Prof. Hüsamettin Koçan, Sabahattin Tölük ile yaptığı telefon görüşmesinden çok etkilendi. Eserleri incelendiğinde bunun sadece bir el sanatı sergisi değil, aynı zamanda “sadakat ve tutkunun hikâyesi” olduğunu vurguladı. Koçan, “Bu dönemde çok az rastladığımız, çok değerli bir yaşam tanıklığıyla karşı karşıyayız,” diyerek serginin kültürel ve insani değerine dikkat çekti.
Helga Franke’nin vefatından yalnızca birkaç ay sonra onun anısını yaşatma sorumluluğuyla yola çıkan Sabahattin Tölük, konuşurken gözyaşlarını tutamıyor. Hayat arkadaşının ellerinin değdiği, sabırla işlediği her parçayı, sanki bir anı, bir dokunuş, bir nefes gibi taşıyor.
Sessiz Hayatlar, Büyük Hikâyeler sergisi Ekim ayına kadar Baksı Müzesi’nde ziyaret edilebilir.